The Big Idea konferansı, 14 Kasım 2007’de Çırağan Sarayı’nda yaklaşık 600 kişinin katılımıyla gerçekleşti. M.A.R.K.A ve Starcom MediaVest’in sponsorluğunda yapılan konferansın moderatörlüğünü, aynı zamanda konuşmacılardan biri olan ve Türkiye’de MediaCat Kitapları arasında çıkan Shake that Brain (Saksıyı Çalıştır) adlı kitabın yazarı Joel Saltzman’ın yaptı.
Açılış konuşmasını Vuslat Doğan Sabancı’nın yaptığı konferansın ilk konuğu Türkiye’de bugüne dek yapılmış en büyük girişimlerden birini, Turkcell’i hayata geçiren isimlerden biri olan Murat Vargı idi. Ünlü reklamcı Serdar Erener’le birlikte söyleşi şeklinde geçen oturumda Vargı, Turkcell’in kuruluşunun ardındaki ayrıntıları ilk kez kamuoyuyla paylaştı ve bu büyük fikrin ne kadar hızlı bir şekilde başarıya uzandığını anlattı.
İş başarısında ilişki kurma ve yönetmenin, yani networking’in çok etkili bir faktör olduğunu belirten Vargı, Turkcell’in başarı hikayesinde bu faktörün rolüne de değindi. Dünyada iyi fikirlerin, doğru girişimcilerin arkasında durabilecek büyük bir sermaye olduğunu söyleyen Vargı, bu sermayenin dikkatini çekmenin ve onu girişimimize destek vermeye ikna etmenin inceliklerini anlattı.
BAŞARI ÖRNEKLERİ
Vargı konuşmasında iyi pazarlanmış iyi fikirlerle başarıyı yakalamış markalardan örnekler verdi, Jimmy Choo, Digiturk, Wagamama, Weetabix, Acıbaden Hastaneleri, Orangina, La Senza, Mars Sinemaları, Garanti ve TAV gibi marka ve girişimlerin yaladığı başarılara tek tek değindi. Vargı konuşmasının sonunda ise sahibi olduğu holdingin semantik temelli yeni bir arama motoru olan Hakia’dan bahsetti.
Joel Saltzman oldukça ilgi gören konuşmasında büyük bir fikri yakalamanın sırlarını anlattı. Özellikle “Bulduğunuz fikirlerin arkasında durmalısınız, kim ne derse desin. Çünkü çoğu zaman en büyük fikirler, en çok burun kıvrılan ve başkaları tarafından berbat fikir olarak nitelendirilen fikirlerden çıkıyor” diyen Saltzman, hiç durmadan, başarana kadar tekrar tekrar denemenin önemini de vurguladığı konuşmasında büyük fikri yakalarken izlenilmesi gereken yolları da anlattı ve tüm dünyadan başarılı büyük fikirlerin örneklerini vererek, bu fikirlerin aslında ne kadar basit olduğunun altını çizdi.
‘BÜYÜK FİKİR BASİT FİKİRDİR’
Konferansın öğleden sonraki bölümünde ilk olarak M.A.R.K.A. Başkanı Hulusi Derici söz aldı. Yaptığı konuşmada büyük fikrin her şeyden önce ‘basit’ olduğunu ifade eden Derici, ancak basitliğin sıradanlık, ucuzluk, adilik olarak algılanmaması gerektiğini, daha ziyade karmaşıklığın karşıtı olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Pazarlamanın insanların aklında bir kelimeyi, bir ifadeyi sahiplenmekten, yani konumlamadan ibaret olduğunu söyleyen Derici, sunumunda başarılı ve başarısız konumlandırma ve marka genişletme girişimlerinden örnekler verdi.
DDB&Co.’nun kreatif direktörü Karpat Polat’ın ‘Çok kıymetli fikirler! Nam-ı diğer büyük fikirler’ başlıklı sunumuyla konuşmacılar arasında yer aldığı MediaCat Forum 2007’nin en çok ilgi çeken konuşmacılarından bir diğeri de Creative Leaps (Yaratıcı Sıçramalar) kitabının yazarı Michael Newman’dı.
REKLAMCILIĞIN 22 KURALI
Newman ‘Reklamcılığın 22 çürütülmez kuralı ne zaman yıkılır?’ başlıklı sunumunda, insanların bir markadan neler beklediğini; markayla bütünleşmek, hayaller, hatıralar, tutku ve kahkaha olarak açıkladı ve günümüzde insanların artık boş konuşmalar değil hikayeler istediğini çünkü bilgi toplumu olmaktan hayallerine önem veren bir topluma geçtiğimizi, uzmanlık çağından hikaye anlatma çağına doğru ilerlediğimizi söyledi. Reklamcılığın 22 kanunundan bahseden Michael Newman, basit bir anlatımın her zaman çok önemli olduğunu, farklı düşünmenin ve cesur olmanın gerekliliğini ve mizahın verilere dayalı bilgiden her zaman çok daha doğru ve gerçekçi olduğunu açıkladı. Bugüne kadar yapılmış pek çok reklamdan örnekler verdi.
Konferansın diğer konuşmacıları arasında ‘Hayal gücünün karlılığı: fikirlerin gücünü fark etmek’ başlıklı sunumuyla Tom Wujec ile ‘Neden akıllı stratejistler kötü stratejiler tercih eder?’ başlıklı konuşmalarıyla Mark Chussil yer aldı.
